4 Kasım 2023 Cumartesi
Yeni Türkiye Dönemi Edebiyatında Moda Akımı : 90'lar
''Trust the time in youre life''
Moda yani Kadıköy muhitinde yetişmek insanın edebi kültürel donanımında önemli yere sahip. Evet keşke İstanbul'un tüm semtlerinde ikamet edenler kültür merkezlerinin aktivitelerine vakit ayırabilseler değil mi?
1990 ve sonrası tabi önceki dönemsel kavgalardan sıyrılmış daha cesur konuşmanın, özgüvenin, süper marketlerde her ürüne rahatça erişmek, chat programlarında takılmak günleridir. İsteyen dilediği kıyafeti giyebilir. Arzu ettiği içeceği yudumlayabilir. Merak ettiği ülkeye gidebilir. Televizyon izlerken sms atarak ilan-ı aşk edebilir. (Telefondan aşk mı itiraf edilir yahu neyse) Normal, sıradan herhangi bir insan olarak diyardan göçüp ömrü tamamlamak ibaretinden sınırlı bir hayatı fazla duygusuz buluyorum. Çünkü okula gitmeden evvelki zamanlarda melodi, okula gittiğim yıllarda şiir,piyes,öykü yazma adımları, üniversite sınavlarına adandığım yıllarda biyografik çalışmalar en nihayetinde film çözümleme ve fotoğraf algısına yönelerek doğal, masum fakat yaratılmışlığı aşarak ezbere zıt bir kimliğimi inşa ettim. Şunu biliyorum en azından duvar değilim. Hislerim marka ikonunda vitrin olmadı. Özgüven noksanlığı ilişkilerde yansımaktadır. Bireysel şekilde topluluklarda yer almak esasında birlikteliği paylaşmaktan ileri gelmektedir. Eğer barışıklık varsa, uysal, dinlemeyi öğrenmek, an keyfinde, manevi desteklemek niyeti temelinde hatıralar kayıt etmek ile varlığı onurlandırmayı sevdiğimizden. Hayat, bunu öğretiyor ne yazık ki değersizleştirilen mekanları, insanları terk ederek uzaklaşmayı bilhassa kurtulmayı öğreniyorsunuz. Peki ya diğer hususta ilkelliği yenmek ne demek? Daha homojen, ruh şeffaflığı ne olacak? Bakınız geçiniz fatura, kira, aidat, benzin falan bırakınız. Üzerinde değinmek istediğim konu ''biz'' olabiliyor muyuz? Şımarıklık ile gerçek betim twitter sayfasında hakaret, öfke, çamur sıçratarak gelişmeyecek. İnstagramda blok spamladığımız kişiler bir zamanlar çok sevdiğimiz ama umduğumuz ideada yetişmeyen kişilerden sıralıdır.
Güvenirliğin temasında büyük şema çizerek derdimi anlatmak istiyorum. Eğitimin ticari aşamalarlarından bugünün meselesi ilgisiz büyükler nedeniyledir. Anlayışını yitirmiş perdelilikle takıntı ayrışmasıyla rekabet yarışına giriyor. Herkese itiraf edeyim branşım yetmiyor. Multidisipliner entelektüel kültürlü olmayı hedeflemiştim. Öğrencilik yıllarımda tiyatro sanatçısı Ali Poyrazoğlu'na sormuştum; iyi yazar nasıl olunur? o da yanıtlamıştı. Yazar demek çok iyi okur demektir, okuman lazım. Bir arkadaş, hesabımın gerçekliğine inanamadı. Odaklanılamadığı fikrindeymiş. Bunun nedenini söyleyeyim, farklı insanlarla ortak muhabbet kurabilmek özelliğim var. Tanımaktan kaçmıyorum. Sosyal bilimlerden mezun fen ilminden de anlayan rüyalarıma gizlenen adil bir sporcuyum. Falınıza bakarım isterseniz. Üç vakte kadar kitap okumaya başlayarak huzuru seçeceksiniz ama yetmeyecek. Gezmeniz de lazım. Keşfetme arzusu ruhu canlandıracak. Enerjinizi doğada kıymetlendirmelisiniz. Kararlılığınız tebrik edilir. Sezgilere kulaç açmalı, okyanus derindir. Bir de doğru kişinin gözlerinde uyumak nasıldır? yaşayalım dostlarımızın ömrüne bereket dileyerek. Yarın pazar gününe ışınlanacağız. Ve nasıl sevdiğimizi zaman yazacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Türkçe Konuş Almanca Duysunlar-Şehriyeli Çorba/Pirinç Pilavı/Lonely Human
Yazıyı tamamladığımda yayınlayacağım... “Eğitim, insanı etik kılma sanatıdır” — Georg Wilhelm Friedrich Hegel Televizyon zımbırtısını hiçb...

-
Herkesin karşısında bir ona teşekkür ederim. Dünya'da ruhunu da ekleyerek varlığını inşaa eden tüm 1990 Kuşak çağdaşlarıma ithafen....
-
Çocukluğumdan bugüne değin bir yazarın yazılarını takip ederim. Bir şey söyleyeceğim yanlış anlamasın da neden kişisel gelişimcilere bu kada...
-
Son elitlerden kim kaldı? Bu diyarda var olan asil kimdir? Elit ne demek arkadaş, etimolojisi de Fransızca üstelik, yanılıyor muyum? Tü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder